Meditasyonun Yararları

Meditasyonun Yararları



 Meditasyon; bir zihin dinlendirme tekniğidir. Türkçe’ye “Sakin Uyanıklık” durumunun deneyimlenmesi olarak çevirebiliriz.
İnsan zihni Uyanıklık durumunda iken yaptığı, yönettiği günlük aktiviteleri sonucu yorulur. Bunun sonucunda doğal bir süreç ile zihin aktiviteyi yavaş yavaş terk ederek uyku ve rüya olarak isimlendirdiğimiz dinlenme durumuna geçer.
Yapılan araştırmalar ve her insanin kendi kişisel deneyimleri gösteriyor ki; uyku ve rüya, zihin ve bedenin dinlenmesi, kendini yenilemesi için gerekli bir süreçtir. Uyku ve rüya esnasında zihnin ve buna bağlı olarak da bedenin fizyolojisi tamamen değişir. Bedenin kendi kendini iyileştirme süreçleri daha aktif hale gelir. Bu nedenle, UYKU ve RÜYA durumuna zihnin UYANIKLIK durumundan farklı HALLERİ olarak isimlendiriyoruz.
İnsan bedeni; Beden – Zihin döngüsü içinde kendi kendini onarma, iyileştirme yeteneğine sahiptir. Bunun en basit örneği yorulduğumuzda dinleniriz veya uyuma sonrasında kendimizi tekrar canlı ve enerjik hissederiz. Dinlenme süreci tekrar canlılık kazanmamızı sağlamıştır. Bu dinlenme süreci kendiliğinden ve otomatiktir. Tip biliminin en önemli araştırma konularından olan bu süreçler (Bağışıklık Sistemleri) çok karmaşık ve mükemmel bir dizayna sahiptir.
Ancak, uyku ve rüya sonucu elde edilen dinlenme, yasam boyu biriktirdiğimiz yorgunluk süreçlerinin temizlenmesi için yeterli olamamaktadır. Pek çok hastalık, kendi kendimizi iyileştirme süreçlerimizin bozulması sonucu ortaya çıkmaktadır.


Özellikle;
Yüksek Tansiyon
Koroner Kalp HastalıklarıA
Sık görülen enfeksiyonlar
Migren
Obezite
Kronik yorgunluklar
Depresyon
Anksiyete
Panik Ataklar
Uyku bozukluğu
Dikkat dağınıklığı

gibi pek çok hastalığı özellikle biriken streslere bağlayabiliriz. Stres ve yorgunluk birikimi arttıkça giderek daha ciddi hastalıklara zemin hazırladığını söyleyebiliriz.
Meditasyon (Sakin Uyanıklık) durumunun deneyimlenmesinin yararı bu noktada devreye girer. Uyku ve rüya durumlarının deneyimlenmesinin yeterli gelmediği birikmiş streslerin atılması Sakin Uyanıklık durumunun deneyimlenmesi ile atılabilir.
Meditasyonla ilgili bilinen en eski kayıtlara M.Ö. yaklaşık 5 ~ 7000 yıl öncesine dayanan “Veda Bilgileri”nde rastlanmaktadır.
Bu bilgilerde, insan zihninin 7 farklı “bilinç durumlarını” doğal bir eğilim olarak deneyimleyebileceği belirtilir.
Bu “bilinç durumları”nın ilk üçü hepimizin deneyimlediği ve bildi?i (1) UYKU, (2) RÜYA ve (3) UYANIKLIK bilinç durumlarıdır.
Zihnimiz bu 3 bilinç durumunu kendiliğinden, doğal olarak deneyimler. Bu deneyimin sonucu olarak da zihin ve beden fizyolojisi değişir. Uyku ve rüya süreçlerinde kendi kendini iyileştirme süreçleri hızlanır, zihin ve beden dinlenir. Yapılan araştırmalar bu durumu doğrulamaktadır. UYANIKLIK bilinç durumunun deneyimlenmesi ise zihin ve bedenin sürekli farklı bir aktivite içinde bulunduğu bir durumdur.
Eylemlerimizde ve bu eylemlerin sonucunda beklentilerimizde kişiden kişiye farklı düzeylerde olsa da kaygı, korku, endişe, keder, üzüntü, sevinç, mutluluk, mutsuzluk … vb. gibi duyguların etkisinde sürüp giden bir aktivite durumudur.
Yapılan araştırmalar tüm hayat aktivitelerinin özellikle de yoğun stres, öfke, kaygı, korku … vb. içeren aktivitelerin vücut biyokimyasında “serbest radikal” adini verdiğimiz toksinlere (zehirli atıklara) dönüştüğünü göstermektedir. Birikerek bizi hastalandıran da bu atıklardır. Uyanıklık bilincinde iken bu atıklar az yada çok vücudumuzda sürekli birikmektedir.
“Veda” bilgilerinde anlatılan insan zihninin basit ve doğal bir yöntemle deneyimleyebileceği dördüncü bilinç durumu ise “SAKİN UYANIKLIK” durumudur. Meditasyon tekniği ile bu bilinç durumunun deneyimlenmesi de kendi fizyolojik değişikliklerini ortaya çıkarır.
“Veda” bilgilerinde açıklanan “Sakin Uyanıklık” tekniği ile ilgili bugüne kadar 1000 in üzerinde bilimsel araştırmalar yapılmıştır.
Bu araştırmalar sonucunda, bu tekniği uygulayanlarda “serbest radikal” düzeyinin azaldığı, Bağışıklık ve kendi kendini iyileştirme süreçlerinin daha iyi işlediğini gösteren bulgularda artış olduğu gösterilmiştir.
Bütün bu araştırmaların sonucu olarak da artık tıp kitaplarına meditasyon, “tamamlayan” bir yöntem olarak girmeye başlamıştır.
Örneğin; dahiliyenin en önemli textbooku olarak kabul edilen “Harrisons Principle of Internal Medicine” kitabinin 16. bölümünde “migren tedavisi” için meditasyon ve yoga önerilmektedir. Meditasyon; zihnin UYKU, RÜYA ve UYANIKLIK durumlarına ilave olarak “SAKİN UYANIKLIK” durumunun deneyimlenmesidir.
“SAKİN UYANIKLIK” durumu da zihnin diğer üç bilinç durumu gibi kendiliğinden deneyimleyebildiği bir durumdur.
“TEKNİK” bizi bu durumu deneyimlemeye çabasız bir şekilde götüren yöntemdir. Meditasyon tekniği “Veda” bilgilerinde özellikle “Baghvat Gita”da ve “Patanjali Yoga Sutra”larda açıkça anlatılmıştır. İnsanlığın ortak malidir. Bu bilgileri günümüze aktaranlara teşekkür borçluyuz. Günümüzde henüz akademik olarak standardize edilmiş, bir eğitim olmamakla birlikte, kanaatimce meditasyon tekniği konu ile ilgilenen deneyimli hekimlerce öğretilmelidir. Özellikle de bir tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak uygulanacaksa konusunda deneyimli hekimlerce öğretilmesi çok daha önemlidir